192.000 HZ NEDİR?

Günümüzde dijital ses teknolojileri, ses kalitesini artırmak ve müzik deneyimini daha zengin hale getirmek için sürekli olarak gelişmekte. Bu gelişmelerden biri de yüksek çözünürlüklü ses frekanslarından olan 192.000 Hz ‘dir. Peki, bu yüksek hızlı frekans nedir ve nasıl çalışır?

Kısaca 192 kHz olarak da ifade edilen 192.000 Hz, bir ses dosyasındaki örnekleme hızını ifade eder. Bu örnekleme hızı, dijital sesin analog ses sinyaline dönüştürülmesi veya kaydedilmesi sırasında kullanılan bir ölçüdür. 192.000 Hz, saniyede 192.000 ses dalgası örneğini temsil eder. Yani hoparlörlerimiz saniyede 192.000 dalga örneği kadar titreşir. Bu da daha yüksek bir çözünürlük ve daha geniş bir frekans aralığı anlamına gelir. Profesyonel ses kayıt stüdyoları ve Hi-Fi sistemlerinde kullanılan bu ses formatı, sesin daha etkileyici ve gerçekçi bir şekilde iletilmesini sağlar.

Yüksek Çözünürlük ve Ses Kalitesi

192.000 Hz’nin en belirgin avantajlarından biri, daha yüksek çözünürlükte ses sunabilmesidir. Bu, daha fazla ses detayının kaydedilmesi ve iletilmesi anlamına gelir. Müzik dinleyicileri, ses içeriğine dair daha fazla detayı ve hissiyatı deneyimleyebilir.

192.000 Hz, özel olarak profesyonel ses kayıt stüdyolarında kullanılır. Enstrümanların canlılığını ve vokallerin netliğini duyabilmek için tercih edilebilir. Ancak, yüksek örnekleme hızıyla birlikte gelen bir de dezavantaj vardır: dosya boyutları. 192.000 Hz’de kaydedilen ses dosyaları genellikle daha büyük boyutlara sahiptir. Bu, depolama alanı ve iletimleri açısından daha fazla talep anlamına gelir.

headphone amplifier, music, equipment-4280053.jpg
Hi-End bir kulaklık ve onu çalıştırmak için kullanılan Hi-Fi kulaklık amfisi

Nasıl kullanılır?

İşin bu kısmını 3 başlık altında toparlayacağım. Bu örnekleme hızını waw, aiff ve flac uzantıları kullanabilmektedir. Yani kayıplı olan sıkıştırılmış formatlar tarafından desteklenmiyor.

1. Kayıt Aşaması

Öncelikle kayıt için sanal enstrümanlar kullanıyorsak, şu an piyasada olan bir çok DAW ve Sentezleyici içinde bu çözünürlüğü örneklemek mümkün. Ancak bir kayıt mikrofonlanacaksa, kullanılan ses kartının bu örnekleme hızını destekliyor olması gerekir. Bugün satın alınan çoğu ses kartı bu örneklemeyi destekliyor. Kayıt esnasında da preamp, dac, mikrofon, kablo ve izolasyon gibi çokça parametre olaya dahil olduğundan profesyonel bir kayıt yapıldığını farz edelim. Kayıtlar, mix ve mastering profesyonelce yapıldıktan sonra aynı örnekleme değeriyle waw, aiff veya flac olarak çıktı alınıyor.

2. Çalıştırma Aşaması

İlgili dosyayı çalıştıracak olan ortam veya programın bu çözünürlüğü destekliyor olması gerekir. Yani telefon veya kullandığınız ara birimin bu özelliği destekliyor olması gerekir (Örn; Sennheiser HDV 820). Bluetooth bağlantıları içinse Aptx destekli ürünler veya benzer uzantılı codecleri taşıyabilen özellikler gereklidir.

3. Okuma / Duyurma Aşaması

Yüksek çözünürlüklü ses dosyasını çalıştırmak için ortam oynatıcısı ve gerekli bağlantılar sağlandıktan sonra son aşama yine donanımda bitiyor. Dinlenecek olan kulaklık veya hoparlörün bu çözünürlüğü verebilecek yeterlilikte olması gerekir. Yani tıpkı amfide olduğu gibi bir High-End ürün gereklidir. (Örn; Focal Utopia veya Sony Cas-1)

Buraya kadar tamam. Şimdi benim yorumuma gelelim.

KISACA BENİM YORUMUM

En kaba tabirle tamamen gereksiz bulduğum bir çözünürlük. Şimdi şöyle düşünün; bir saat alıyorsunuz ve saatin aksamlarının kalitesi, görselliği, ağırlığı gibi daha önemli özelliklerinin yanında 200 metreye kadar basınca dayanıklı olduğu söyleniyor. Saat dayanırda biz dayanabiliyor muyuz? Ya da günlük hayatımızı su altında mı yaşıyoruz? Başka bir örnek; yeni nesil iPhone 15 telefonların titanyum alaşımıyla uzay koşullarına bile dayanıklı olduğu açıklandı. Uzayda mı yaşıyoruz? Kaldı ki kozmonotların bile uzayda telefon ihtiyacı olmuyordur. Sırf reklam olsun diye daha iyi şeklinde atfedilen her nitelikte, bir şeye dikkat etmeyi faydalı görüyorum. Belkide daha iyi diye ihtiyacınız olmayan bir şeyi alıyorsunuz.

Bugün aldığımız bir çok ses kartı modelinde bu çözünürlük desteklense dahi müzik endüstrisinde yaygın olan kullanım hala 44.100 Hz’dir. Aynı şekilde çoğu müzik platformunun da kullanıma sunduğu bir çözünürlük değil. Müzik platformlarının sunduğu kaliteden bahsettiğim yazımı buradan inceleyebilirsiniz.

Kullanımı için gerekli ürün gamını finansal olarak araştıracak olursanız (Bu yazıdaki ürün örneklerimde ulaşılabilir olanları yazdım) ne kadar gereksiz bir yatırım olacağını görebilirsiniz. Maddi durumu olan ve Odyofil (Audiophile) kişiler elbette tercih edebilir. Fakat bu tarz bir sistemi kurabilmek için gerekli bütçe bana verilseydi muhtemelen araba filan alırdım. Yani benim gibi sıradan ve sağlığı yerinde olan ev kullanıcıları için gereksiz buluyorum. Bunun yerine akustik düzenlemesi yapılmış bir Ev Stüdyosunu tercih ederim 🙂

Kaldıki müzik deneyiminizi zenginleştirecek olan sadece bu çözünürlükler değil, kullandığınız araçlarla oluşturduğunuz kontrollü bir dinleme ortamıdır. Bu dinleme ortamını akustik düzenlemesi yapılmış bir oda ya da ortalama üstü bir kulaklık (Rode Nth-100 / Sennheiser Momentum) ile de sağlayabilirsiniz. Tercih sizlerin.

Saygıdeğer Emrah Çelik’in benzer konular hakkındaki yorumları için bakabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir